Geçenlerde Elime Devrimin Eski Sayıları Geçti (Babalarımız İyiki Saklamışlar)
Elimden Geldikçe Oradaki Yazıları Sizlerle Paylaşmaya Çalışacağım.Aşağıda okyacağınız Uğur Mumcu yazısı 19 Mayıs 1970 tarihli 31. sayısından alıntıdır.Saygıyla
SAVCILAR,BİR DAKİKA
Sayın Cumhuriyet Savcıları,
Birçoğunuzla,sanık olarak,avukat olarak karşılaştık.Bazılarınızı fakülteden tanırım.Bir kısmınızla da dost topluluklarında karşılaşmış konuşmuşuzdur.Duruşmalarda ki tutumlarınız,görevinizi yerine getirirken takındığınız tavırlar ve iddianameleriniz karşısında zaman zaman üzüntüye kapılıe;çoğu kez de sizler adına acı duyarım.
Önce birlikte şunu düşünelim.Neden sizlere cumhuriyet savcısı denmiş de,başka görevlilere, örneğin ''cumhuriyet yargıcı'',''cumhuriyet polisi'' denmemiş?... Demekk ki cumhuriyet ilkelerini korumak,öncelikle sizlerin yasal görevi.Cumhuriyet,n niteliklerini Anayasa Sıralamış.Türkiye Cumhuriyeti ''milli,demokratik,laik ve sosyal hukuk devleti''dir.Siz bu niteliklerin bekçisisiniz.
Gelin şöyle açık açık kounşalım.Laiklik ilkesine karşı siyasal eylem içinde olan bunca kişi,yayın organı ve parti var.Bunlardan hangileri hakkında ciddi soruşturma yaptınız?Hele siz Ankara savcıları!...Hiç Hacıbayram camisi civarından geçmedinizmi?Orada 31 Mart çağrısı içinde ki risaleler hiç gözünüze çarpmıyormu?Vatandaşları devrimci kanı içmeye çağıran gazetelere,bildirilere hiç rastlamadınızmı?İki tane siyasi parti,açıkça hilafet düzeni getirmek istiyorlar.Bunları hiç duymuyor görmüyormusunuz?
Sizlere görevinizle ilgili bir eleştiri yöneltildimi,hemen '' Biz görevimizi yapıyoruz.Sadece kanunları uyguluyoruz'' diyorsunuz.
Acaba öyle mi? Kaunları uygulayıp göevinizi yerine getriyormusunuz?İstermisiniz ,bir kaç örnek verelim.
Ceza Muhakemeleri Usulü kanununun 154.maddesi gereğince,Danıştay kararlarını yerine getirmeyen devlet memurları hakkında doğrudan doğruya dava açmanız gerekir.Bu size yasa tarafından verilmş bir görev.Şimdiye kadar bunca Danıştay kararı yerine getirilmedi.Bir teki için oslun dava açmadınız.Açmadınız çünkü siyasi iktidar böyle istiyordu.Demek oluyor ki siz kanunları uygulamıyorsunuz!
Bir kısım kanunları da yanlış uyguluyorsunuz.Örneğin Anayasa'nın 22. maddesi yürürlükteyken kitap ve dergi toplamak mümkün değildir.Sizler bırakıyorsunuz Anayasayı,Ceza usulünün 86. maddesini kullanarak,iktidarın hoşlanmadığı bütün yayınları toplatıyorsunuz.
Söz açmışken bir örnek daha verelim bilirsiniz ceza usulünün 66.maddesi gereğince ''tehirinde mazarrat umulan hallerde'' sizler bilirkişi seçebiliyorsunuz.Ankara'da yayımlanan bir kitap için dava açıyor,Ankarada ceza hukuku profesörleri varken İstanbul'dan bilirkişi seçiyorsunuz.Neden?Çünkü İstanbul bilirkişileri istediğiniz raporları yazıyorlar.Siz bütün fikir suçlarını ''tehirinde mazarrat bulunan hallere sokuyorsunuz.Durum son derece acele karar almayı gerektiriyorsa neden en yakın bilirkişiye başvurmuyorsunuz?
Bu bilirkişi raporlarına dayanarak kolayca tutuklamak istiyorsunuz.Gerekçenizde bir parça garip oluyor.Diyorsunuz ki ''Suç delillerinin kaybolma tehlikesi olduğundan sanığın tevkifini talep ederiim''Yazılı eser elinizdeyse,bu delillerin kaybolması düşünülürmü?
Demek bu konularda da kanuna uymuyorsunuz!
İstanbul'da Taylan Özgür adında bir öğrenci polisin gözü önünde öldürüldü.Katil ya polistir ya da görevli polisler görevlerini ihmal ederek katili yakalamamışlardır.Her iki durumda da sizin harekete geçip dava açmanız gerekmez mi?!... Açmadınız,açamadınız.Çünkü iktidar böyle istiyordu.
Birçoğunuzda Türk-Amerikan Hukukçular derneğine üyesiniz.Bilmem şimdiye kadar mukayeseli hukuk açısından kaç tane hukuki araştırma yaptınız?Bizim bilebildiğimiz bazılarınızın Amerika'ya gidip tetkik gezileri yaptığınızdır.Artık Amerika bir iç politika konusudur.Özellikle sizlerin bu tür derneklere girmemesi gerekirdi.Girdiniz.Ama içinizde hiç kuşku duymadan bir Amerikan aleyhtarı gösterinin davasında iddia makamını işgal ediyorsunuz.Sanıklar size hiç güvenebilirmi?!...
Bu sömürü düzenine karşı çıktıkları için görevlerinden atılan,sürüm sürüm süründürülen arkadaşlarınız var.Hatta öldürülen,kurşunlanan Cumhuriyet savcıları var.
Şimdi soruyoruz onlar mı cumhuriyet savcısı,yoksa sizlermi?...Hiç düşündünüzmü?...
Uğur Mumcu