BÜYÜKLERE MASALLAR
Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde ben ninemin beşiğini tıngır mıngır sallarken iken, adına Osmanlı İmparatorluğu denilen bir devletin başında yabancılarla işbirliği yapmış bir sultan ve bir de onun sadrazamı DAMAT FERİT PAŞA varmış. Bunların etrafında bir sürü sırmalı paşa bulunurmuş. Padişah her ağzını açtığında Evet efendim; hakk-ı aliniz efendim; derlermiş. Bu paşaların hiç biri savaşa girmemiş, ama sırma üstüne sırma, rütbe üstüne rütbe almışlar. Bu paşaların evleri, yalıları, konakları varmış.
Gün olmuş, gök gürlemiş, gök çatlamış Kemal Paşa derler bir yiğit kişi çıkmış demiş ki:Ey satılmışlar, alçaklar, namussuzlar, siz kimlerin paşasısınız?
Sonra atılmış bir eski vapura, geçmiş Anadolu'ya. Anadolu'da insanlar açmış, çıplakmış, yoksulmuş. Kemal Paşa bir satılık sultanı, sadrazamı , paşaları düşünmüş bir de Anadolu'da ki insanları... Sonra çıkarmış üstünden sultanın sırmalarını, geçirmiş kafasına boz kalpak. Demiş ki, Yiğit olan halkının yanına!..
Ankara'da toplanmış bir taş binada yiğitler. İstanbul'dan gelen subaylar Sensin kumandan demişler Kemal Paşaya; önünde saf olmuşlar.İstiklali tam!..;demiş Kemal Paşa sonra gözleri çakmak çakmak “Ya istiklal , ya ölüm!..” demiş; yürümüş düşmanın üstüne.
O sırada İstanbul’da beyler konuşurlarmış: “Bu gök gözlü paşa bolşeviktir, padişahımız efendimize karşıdır.” Hemen ordular düzenlemiş sultan , başına da Anzavur adlı bir eşkiyayı geçirmiş. Anzavur gidedursun Kemal Paşa’nın üzerine, İstanbul’da İngiliz Muhipler Cemiyeti kurmuş padişah. Yanında da sadrazam ve satılık paşaları... Demiş ki, “İşte medeniyet , işte dostluk...” Balolar verilmiş İngiliz Subaylarına . İngilizce , Fransızca konuşan cici bayanlar vals yapmışlar işgalcilerin balolarında.
O sırada Kemal Paşa harbe gidermiş düşman üstüne. Korku nedir bilmezmiş. “Biz zavallı bir halkız, emeği sömürülen bir halkız” diye ha babam çekermiş kılıcı. Yanında paşalar varmış Kemal Paşanın , yiğit, namuslu, korkusuz...
İstanbul’daki paşalar düşünmüşler demişler ki, bu Sarı Paşa burada kalsaydı; padişaha damat olsaydı, birde Harbiye Nezaretine nazır olur, hizmet ederdi padişah efendilerine. Çok dostları gelmiş Kemal Paşanın yanına. “Yapma, etme” demişler. Kemal Paşa dinler mi!.. Nuh demiş Peygamber dememiş. Çünkü Kemal Paşa inanmış bir kez.Ben ; demiş, “Sultanın satılık paşası değilim. Ben halkın subayıyım”. Sonra lanet etmiş İstanbul’dakilere.
O sıra bir de Kürt Nemrut Mustafa Divanı kurmuş sultan. Nemrut Mustafa, bir insafsız, bir gaddar cellatmış. Danışırmış padişahın paşalarına, dayarmış cezaları Kuvayi Milliyecilerin üzerine. Amma korkmamış ki Kuvayi Milliyeciler!... Büsbütün birleşmişler , büsbütün keskinleşmişler. “Biz” demişler, “halkın ordusuyuz , Kemal Paşa bizim başımız.”. İstanbul’dan kaçan koşmuş Ankara’ya asker elbiseleriyle; saf saf olmuşlar Kemal Paşanın yanında. Sonra hep birlikte konuşmuşlar, sonra hep birlikte plan yapmışlar, sonra yiğit Anadolu halkıyla koşturmuşlar atlarını. Korkmamışlar, “Bize mi kaldı; dememişler.Sonunda bizi asarlar diye düşünmemişler. Erkek olan dönmez er meydanından; . Bir güçlü, bir güçlü olmuşlar ki ne padişah fermanları, ne Anzavur orduları , ne de Yunanın , İngilizin , Fransızın ordusu bana mısın dememiş. Sultanın sırmalı paşaları bekler dururlarmış. Bazıları da rütbe alırmış ihanetleri için. Padişahın sırmaları yetmemiş bir de yabancıların şirketlerine ortak olmuş bu satılık paşalar. İngilizler tünel mi açacaklar, aracı olmuşlar. İngilizler maden mi istiyor, hemen gidip padişahtan izin çıkarmışlar. İhanetleri ve korkuları büyümüş de hanlarına, konaklarına sığmamış.
Kemal Paşa gidiyormuş düşman üstüne. Gece yok gündüz yok... Elinde silahı da yetmezmiş Kemal Paşanın. Bırakır mı Anadolu halkı insanı tek başına!.. Geçmişler çekicin başına. Kamalar yapılmış, kılıçlar yapılmış. Kemal Paşa hep kendi halkının silahlarına güvenmiş. Bir gün dememiş ki yabancıların silahlarını alıp; bu silahlara hükmeden paşalar olalım. Halkına güvenmiş, işçisine köylüsüne güvenmiş.
Kemal Paşa girmiş bir eylül günü İzmir’e. Yerle bir olmuşlar İstanbul paşaları .Sonra tarih yazmış; Vahdettin haindir... Damat Ferit Satılıktır... Paşalar uşaktır... Ve halk unutur mu Kemal Paşasını, söylemiş tabi türküsünü:
Askerinle bin yaşa Mustafa Kemal Paşa / Salla bayrağı düşman üstüne / soldan sağa salla bayrağı düşman üstüne...
Uğur Mumcu ( Devrim, 5 Ocak 1971, Sayı 64)