TOPAÇLAR…
Küçüklüğümüzde oynadığımız güzel oyunlar vardır. İp atlarız. Kaydırak kayarız. Bir topun peşinden koşarız. Paten kayarız yokuş aşağı. Bir de “topaç” çeviririz.
Topaç, tahtadan yapılmış bir küçük oyuncaktır. Topaca,”kaytan” adı verilen bir ip sarılır sıkıca. Sonra topaç ileri doğru fırlatılarak ip hızla geriye doğru çekilir. Bu hızla topaç ekseni çevresinde döner. Bir süre sonra yavaşlar ve durur. Güzel desenli topaçlar vardır Üstü alacalı bulacalı renklerle süslenmiştir. Topaç dönerken bu renkler birbirine karışır ve göze renkli ve güzel görüntüler çarpar.
Topaçlar nasıl döner? İpi sağdan sararsanız sağa döner topaç; soldan sağa doru sararsanız bu kez sola döner küçük oyuncak.
Türkiye’de inançsız politikacılar da topaçlara benzerler.
İhtirasın ipi ne yöne çevrilmişse oraya doğru dönerler. Bir süre sağa, bir süre sola.
Fakültelerde öğretim üyeleri vardır. Konuşmalar yapmışlar. Devrimcilik, solculuk, sosyalistlik tekeli kurmuşlardır düşünce hayatı üzerine. Fakat bir olağanüstü dönemde üç dört aylık tutukluluk yetmiştir iflaslarına. Gazetelerde yazılar:
-Bütün inançlarımda haksızmışım. Yanılan bizmişiz… Derler. Serüvenleri bununla yetmez. İşveren sermaye çevreleri kucak açar kendilerine. Bu kez işveren avukatlığında sermaye savunuculuğunda başlarlar.
Topaçtır işte bunlar. Tutkularının iplerinde havaya fırlayıp, hoş görüntülerle hızları kesilinceye kadar renkli görüntüler bırakırlar çevrede. Sonra bir küçücük oyuncak oldukları anlaşılır. Yeniden ele alınır ve bu kez tersten sarılır ip. Bu kez de bir başka yöne döndürülecektir. Dönerler, dönerler, dönerler yoruluncaya kadar.
Siyaset sahnelerinde eski ihtilalciler vardır. “Devrimciliği”, “******çülüğü”, kimseye bırakmazlar. Bir güç dönem gelir. Bütün ******çüler, bütün devrimciler ezilmek istenir tek tek. İhtilalci ezilenlerden yana değil; ezenlerden yana çıkmıştır.
-Marksist kışkırtıcılığa karşıyım, deyip istifa ederler partilerinden en güç günlerde, arkadaşları işkence evlerinde can çekişirken:
-İşkence iddiaları komünistlerin yalanıdır, diyen Başbakanın partisine girerler tebessümlerle. Ve bütün bunları “******çülük” adına yaparlar. Sonra, siyasal geleceklerini parlak görmedikleri için bu partiden de istifa ederler:
-Partide ******çülük suçlanıyor….derler. ******çülerin, devrimcilerin yargılandıkları günleri hiç hatırlamazlar…
Topaçtır işte bunlar. Tutkularının ipi bedenlerine ne yönde sarılmışsa o yöne dönerler. Bazen sağa bazen de sola. Dönerler, dönerler, dönerler yoruluncaya kadar.
Siyaset sahnesine atılmış profesörler vardır. Kitaplarında özgürlük şarkılarına güfteler yazmışlardır. Söylevler vermişlerdir özgürlük için. Konferanslarda, açık oturumlarda konuşmuşlardır. Siyasi iktidar kendilerine üniversite kapılarını kapayınca; peşinden gelen öğrencilerine:
-Nabza göre şerbet veren münevverlerden olmayınız, derler. Sonra da şerbet pınarlarından kâseler doldururlar durmadan.
Tutkularının ipleri öyle sarılmıştır o günlerde. Sola doğru dönmüşlerdir bir süre. Sonra ele alınıp bir başka yöne fırlatılmışlardır.
Bir güzel oyuncaktır topaç. Döner durur kendi ekseni çevresinde. Bedenindeki ip ne yöne sarılmışsa o yöne döner topaç. Politikacılar vardır topaçlar gibi, profesörler vardır topaçlar gibi, ihtilalciler vardır topaçlar gibi. Dönerler, dönerler, dönerler yoruluncaya kadar.
Başbakanlar vardır. İşkencelerin yapıldığını, bunları kimlerin yaptığını da bilirler. Görevde olduğu günlerde susarlar. Amaçları iktidar merdivenlerini tırmanmak, Başbakan kalmak, cumhurbaşkanlığına seçilmektir. Partilerinin toplantılarında:
-Sosyalist parti olduğumuzu ilan edelim, derler.
Başbakanlığı döneminde yargılanıp mahkûm olan “sosyalist parti” yöneticilerinin ceza evlerinde kalmaları için çırpınıp dururlar. Özgürlükleri ülkenin coğrafyasına aykırı bulurlar. Özgürlük dendiğinde:
-Özgürlük lükstür ve jeopolitiğe aykırıdır… diye konuşmalar yaparlar.
Ne güzel oyuncaktır topaç! Büyüklü, küçüklü, renkli renksiz topaçlar. Bedenine sarılan iplerle hem sağa hem de sola dönen topaçlar. Yoruluncaya kadar dönen, döndükçe yorulan topaçlar.
Yeni Ortam
03.05. 1974
Uğur Mumcu