Kaynağa Dönmek

Kaynağa Dönmek


'' KEMALİST'' ve '' KEMALİZM'' kavramları kimine göre laisizmle sınırlı bir batıcılık, kimine göre şovenizmin gerekçesi, kimine göre küçük burjuva radikalizmine dayalı yüzeysel bir devrimcilik anlayışı, kimine göre de ilerici düşünce ve akımlara karşı kullanılan bir çeşit KARŞIDEVRİM bayrağıdır!

Kavramlar ve ideolojiler zaman içinde sosyolojik oluşumların çalkantılarına karışarak kendi özlerine yabancılaşırlar. KEMALİST ve KEMALİZM kavramları , tarihsel süreç için de oluşturulan bu yabancılaşmanın belirgin örneklerindendir.


''KEMALİST'' sözcük olarak ilk kez Kurtuluş Savaşı öncesi yurdumuzu işgal eden yabancı ordu yetkilileri ve bu işgalci ülkelerin basını tarafından kullanılmıştır. ''KEMALİST'' Anadolu da İngiliz işbirlikçisi İstanbul hükümeti ve işgal ordularına karşı , Anadolunun her sınıf ve tabakadan halkını örgütleyen MUSTAFA KEMAL ve yandaşları için kullanılmış bir kavramdır. Emperyalist ülkeler ve onların temsilcilerince kullanılan ''KEMALİST'' kavramının ''antiemperyalist''bir özü olduğu en azından bir tarih gerçeğidir. Uzun uzadıya yorum yapmadan belirtirsek ''KEMALİZM , eşittir, Antiemperyalizm'' kısa formülü, ''KEMALİST'' kavramının özünü, özetle ve yeterince açıklayabilir.


Sosyalizm ile KEMALİZM , tarihsel gelişimleri ve kurup geliştirdikleri siyasal iktidar yapıları açısından , hiç şüphesiz ayrı ayrı kavramlardır. Ancak , bu iki kavramın birleştikleri bir nokta vardır. O nokta her iki kavramın antiemperyalist nitelikte oluşudur. Her iki kavrama bu açıdan bakarsanız[ B] KEMALİZM ile sosyalizm [/B]arasın da aşılmaz ''Çin Seddi'' yoktur. Tersine , her iki kavram arı ayrı nehirlerden akan taşkın sular gibidir. Zaman zaman birleşen , zaman zaman ayrılıp , aynı yönde başka denzlere akan bu nehirleri , bu taşkın suları, birbirlerine birleştiren köprüler ve yollar vardır.


Bu yollar ve köprüler , KURTULUŞ SAVAŞI'NDA 1917 Devrimi'nin Leninist çizgisiyle , Anadolu İhtilali'nin KEMALİST çizgisinibir noktada birleştirmiş, biri ploterya öncülüğünde bir ihtilali gerçekleştiren bir büyük lider, öteki Anadolu' da emperyalizme karşı ilk ULUSAL KURTULUŞ SAVAŞ'INI gerçekleştiren bir büyük komutan ve lider, aynı düşman karşısında işbirliği yapmışlardır.


KURTLUŞ SAVAŞI, emperyalist ülke basınının ''KEMALİST'' adını verdiği askeri-sivil aydınlar öncülüğünde ve her sınıf ve tabaka halkın desteğiyle gerçekleştirilmiştir.Bu savaşta ,MUSTAFA KEMAL'İN çeresinde din adamı, Ankara Müftüsü Börekçizade Rıfatlar yer almıştır , sosyalist aydınlar da , işçi de , köylüde, esnafta...


Bu savaşın yürütüldüğü günlerde , 12 Ocak 1921 günü MUSTAFA KEMAL, bugün kendilerine ''ATATÜRKÇÜ'' denilenlerin utançtan kızararak okumaları gereken şu sözleri söylüyordu:

-Biz bu hakkımızı mahfuz bulundurmak , istiklalimizi emin bulundurabilmek için heyet'i umumiyemizce , bizi mahvetmek isteyen EMPERYALİZME karşı , bizi yutmayı isteyen KAPİTALİZME karşı, heyet'i milliyece mücahedeyi caiz gören bir mesleği takip eden insanlarız...

İŞTE BUDUR KEMALİZM!..


Bugün , 23 Nisan Egemenlik ve Çocuk Bayramı'nda övünçle ve kıvançla kutlanacak bir EGEMENLİK kırıntısı bile kalmamaıştır. Ülkemiz, milyonlarca doların ipoteği altında , yeni ''SEVR'' antlaşmalarıyl karşı karşıyadır.


Bu koşullara , CUMHURİYETİMİZİN kaynağına dönmek , ANTİEMPERYALİST , milli mücadele ruhunu canlandırarak , ezilen sınıf ve tabakaları '' TAM BAĞIMSIZLIK'' inancı çevresinde toplanmak, tek geçerli KURTULUŞ yoludur.

Evet , kynağa dönmek ve bu kaynağı içinde ezilen sınıf ve tabakaların sözcülüklerini yapmak TAM BAĞIMSIZLIKTAN güç alan SOL ve dinsel sağın namuslu kesimleri arasında köprüler kurmak tek ve geçerli çözümdür.

Yeni Damat Feritler, yeni Anzavurlar, Ali Galipler, yeni Amerikan mandacıları,yeni Ali Kemaller kirli kefenleriyle siyaset sahnelerinde dolaşırken , atmış yıl geriye bağlanmak geriye dönmek değil, ileriyi kucaklamak demektir..


(Cumhuriyet, 23 Nisan 1980)