ATATÜRK SAVAŞÇISI

ATATÜRK SAVAŞÇISI

Yaşamsal olmayan savaşlara oldum olası karşıyım. Barışı, insanlığın erinci, gönencİ, kıvancı, en gerçek sevinci sayıyorum. Yaşamın güzelliği, barıştadır. Uygarlığın, aydınlığın en etkin kaynağı da barıştır. Uygarlığın , aydınlığın en etkin kaynağı da barıştır. Barışı sağlamak için girişilen çabalar ölçüsünde yurt için , onur için, yaşamk için verilen savaş da kutsanmaya değer. Ulusal Kurtuluş Savaşımız utkuyla taçlanırken varlığımızın onurlu görkemi, hepimizi, sonsuza değin mutlu kılacak bir gücü yansıtıyordu. Bu sonuç, büyük ****** ve arkadaşlarının ulusumuza armağınıydı. Hepimizin ödülüydü. Ne var ki 1800’lerden başlayarak karanlığa çekme çabalarına ara vermeyen aymaz, bağnaz ve sapkınların çirkin oyunları, toplumsal barışı yok edecek düzeye gelmiştir. Karamsarlık ve umutsuzluk belirtilerine karşın, beyin ve yürek gücüyle sorumluluklarının gereğini yerine getirmeye çalışanlar umut vermektedir. Yükümlülüklerinin bilincinde olan aydınlık savaşçıları, görevlerini hiçbir duraksamaya ve savsaklamaya düşmeden sürdürmektedir.
İnsandan, insanlıktan, ulustan, devletten, hukuktan, demokrasiden, siyasetten, bilimden,ahlaktan,akıldan ve terbiyeden bilgisiz ve yoksun olan kimileri, değişik yöntemlerle, değişik alanlarda ******’e ve ilkelerine saldırarak Türkiye düşmanlığını sürdürmektedir. Bunlardan kimi özürlü ve sayrılılar, her tür çirkinlik ve sapkınlığı sergileyerek tanunma, kimlik edinme çabasındadır. “2. Cumhuriyet” söyleminin kimi yandaşları, kişilerdeki kusuru sisteme bağlayarak çığırtkanlık yapmakta, ne yazık ki kimileri de olanaklarını bu aymaz ve bağnazlara özgülemektedir. Türkiye’ye, kişilik ve değerlere saldırmayı beceri sayan bu kötü kişilerin karşısına çıkmak da haklı olarak ****** Savaşçıları’nca eleştirilmektedir.
Gerçekleri görmek için insanüstü güçlere gerek yok. Her şey ortada. 70 yıl önce yırtılan karanlıklar yeniden çevremizi kuşatmaktadır. Demokrasiyi , insan haklarını kötüye kullanmanın ilginç örnekleriyle karşılaşılmaktadır. Bu değerlerden yararlanarak kendi düzenlerini kurmak isteyenlerin, bunların yanına kimseyi yaklaştırmayacakları, kendi varsayımlarınca uygun bulduklarından başkasını kimseyi vermeyecekleri, toplumumuzu katı ve koyu bir karanlığa gömecekleri açıktır. Hoşgörünün sınırı zorlanarak doğruya, iyiye, gerçeğe çekme çabalarının sonuç vermediği anlaşılmaktadır. Her kişi ve kurum, üzerine düşeni yapmalı, bu ülke bir Ulusal Kurtuluş Savaşı daha vermek zorunda kalmamlıdır. Toplumsal, ekonomik , siyasal tüm sorunlar, özde anlaşmayla, ******’te birleşmekle çözümlenecektir. Etnik ve dinsel sorunlar yaratıp içerden yıkmaya çalışanların dış düşmanlardan farkı yoktur. Birlikte davrandıkları da görülmektedir. Geç kalmayalım.

Yekta Güngör Özden