Kemalizmi doğru yorumlamak
Günümüz dünyasında insanlar her şeye bilimsel olarak bakarlar. Bilimsel olmayan bakış, doğru göremez, anlayamaz, kavrayamaz, yorumlayamaz, gelişemez, yararlı değil zararlıdır.
Kemalizmi öğrenirken de bilimsel olmak gerekir. “.Benim gerçek mirasım akıl ve bilimdir” diyebilen bir önderin öğretisinde bilimsellik önde gelen bir niteliktir.
Hepimiz, ****** ve ******çülük konusunda bebeklik yıllarımızdan beri çok şey duyduk, çok şey öğrendik. Herkes bir şeyler söyledi. Herkesi ******çü bildik. Sonradan, gördük ki ******ü tanıyanlar, Kemalizmi bilenler pek de fazla değilmiş ! Hele gerçek Kemalistler daha da az!
Kimi yeterince öğrenememiş, kimi yanlış öğrenmiş, kimi pek merak etmemiş, kimi işine geldiği gibi yorumlamış...Baktık ki ,herkes kendinden menkul Kemalist ! Yalnız ulusçuluk ilkesini benimseyip, onu da kendine göre yorumlayan, yalnız laikliği, yalnız devletçiliği ya da devrimciliği benimseyenler, hatta ******çü olduğunu söyleyip bambaşka ilkeler ortaya atanlar var.
Kemalizm bir bütündür. İşimize gelen birkaç ilkesini benimseyip, işimize geldiği gibi yorumlamamız bizleri Kemalist yapmaz. Üstelik, Türkiyede Kemalist olmak zorunluluğu da yoktur. Eğer ******çü değilsek, bunu açıkça söylemek, sözde ******çü olmaktan iyidir. Bu konuda bir bilim adamının değerlendirmesi şöyle:
“..O’nun yürekten hayranlarıyla, yürekten düşmanları bu saygıyı hak ediyorlar. Hiç olmazsa bu insanlar ******ü kalkan olarak kullanmıyorlar, sömürmüyorlar.”
Şimdi, bazı ****** sömürücülerini sıralayıp, kısa kısa açıklamaya çalışalım :
TÖREN, HEYKEL ATATÜRKÇÜLERİ : Törenlerde gördüğümüz zevattır. “ İstiklal Marşı okundu. Göndere bayrak çekildi” şeklindeki haberlerde, yüzeysellik, içeriksizlik, şekilcilik bunlarla özdeşleşmiştir. Anneler günü ve benzeri günlerde, futbol karşılaşmalarında, içkili, yermekli eğlencelerde İstiklal Marşı okutan, yapılan her yapıya ****** adı koyan, olur-olmaz yerlere ****** heykelini ya da büstünü dikenler bunlardır.
CUNTA ATATÜRKÇÜLERİ : ****** adına darbe yapan, ****** adına, ******ün eserlerini yıkan, ******ün vasiyetini bile çiğnemekten çekinmeyen,Türkiyeyi emperyalizme bağlayan, dinci gericiliğin de yolunu açanlardır.
ŞOVEN ATATÜRKÇÜLER : ******ü bir kahraman olarak seven, ama ****** ulusçuluğu yerine Turan ulusçuluğunu benimseyenlerdir. Genel özellikleri arasında, kendisini kurtaramadan Türkiyeyi kurtarma, dahası Türk dünyasını kurtarma alışkanlıkları vardır.
GARDROP ATATÜRKÇÜLERİ : Modaya, modern yaşama, burjuvalığa hevesli, harcayacak para sıkıntıları, ülke ve ulusa ilişkin dertleri pek yoktur. Onlar için ******, Batı tarzında bir yaşam sağlamıştır. Batılı gibi giyinirler. Fakat, büyük çoğunluğun kafası doğuludur. ******çülükleri sadece giyimlerinden anlaşılır.
SÖYLEV ATATÜRKÇÜLERİ : Bunlar ******çülüğün özünde ve eyleminde değil, söylemindedirler. İşin edebiyatını yaparken ******çü, konu bittikten sonra değildirler. Bu konuda kendilerini sorumlu görmezler.
SOSYALİST ATATÜRKÇÜLER : Bir bölüm sosyalist, Kemalist devrime dayanmadan sosyalist devrim gerçekleşemez, düşüncesiyle ******çüdürler.
NUMARACI ATATÜRKÇÜLER : Bunlar 1923’e kadar M. Kemali beğenirler.(dinciler gibi) Daha sonraki devrimin kuruluş ve aydınlanma bölümüne ‘”uyduruk şeyler” diye bakarlar. Dünya küreselleşiyor. Ulus neymiş, devlet neymiş,şeklinde düşünerek her fırsatta ******ün eserlerine sövmeden duramazlar. ayrıca ******çü olduklarına da sizi inandırmaya çalışırlar.
SAĞ ULÛFECİLER : Devleti, yağmalanacak ve yandaşlara paylaştıracak bir mal olarak görüp, ona sahip olmak için her numarayı çeviren merkez sağdaki partilerdedirler.
SOL ULÛFECİLER : Büyük burjuvazinin karşısında, küçük burjuvaziyi, işçi ve köylüyü devletten nemalandırmaya çalışan, ama bunu bir türlü beceremeyen merkez sol partilerde yaşarlar. ******ten çok söz ederler. Ama nedense, ******’ün yolu, onların yolu değildir.
ILIMLI ŞERİATÇILAR : Fethullahçılar, Faziletçiler bu gruba girerler. Amaçları iktidara gelerek hazineyi kendileri için kullanmaktır.
AYMAZLAR : Alıştıkları iyi-kötü bir düzenleri vardır. Adam sendeci ve umursamazdırlar. Nazi döneminde çevrelerindeki herkesin götürülmesine aldırış etmeyen Almanlar benzerler. Kendi düzenleri bozulursa ortaya çıkarlar.
HALKIN ATATÜRKÇÜLÜĞÜ : Türk halkının ezici çoğunluğu ******e sevgi, saygı ve minnet duygularıyla doludur. ******ün Türk ulusunu kurtardığını, bu günümüzü ona borçlu olduğunu bilir. Yurdu ve ulusu için ölmeye hazırdır. Özellikle ****** sömürücüleri tarafından sömürülür,kullanılır. Nasıl ******çü olunacağı ona bilinçli olarak öğretilmemiştir. O, devleti baba olarak görür. Babanın kendisini kurtarmasını bekler. Her şeyin kendi elinde olduğunun ayrımında değildir.
Bu sıralamayı daha da sürdürmek olasıdır. Ama sanırım, bu kadar yeter. Akşam-sabah Ulusça izindeyiz deyip durduğumuz ulu önderi nasıl tahrif ettiğimiz, sömürdüğümüz ortada değil midir?
Öyleyse buna bir son vermek gerekir. Yalanlarla birbirimizi kandırmaktansa doğruyu söylemek her zaman daha yararlıdır.
Türkiyenin Kemalist olmadığını, çoğunluğun Kemalizmi sömürdüğünü söylemek, kendimize bir doğruyu itiraf etmektir.Bunu bildikten sonra ya Kemalizme dönülecek, ya da yeni bir yol aranacaktır.
50 yıllık kandırmaca bitti. Kişiliksiz, tutarsız, popülist siyaset iflas etti. Bu nedenle belli siyasetçilerle yardakçılarının bol bol övündükleri, geleceği ipotek edip borç alarak, borcu borçla kapatarak, ülkeyi yabancılara peşkeş çekerek sürdürülen günü kurtarma politikalarının sonu göründü. Deniz bitti. Türkiye, yeniden sömürge durumuna düşürüldü. İzlenen yolların kurtuluş olmadığını herkes anladı.
Türkiyenin kurtuluşu, yeniden Kemalizme dönüştedir. Sıra, bunu ulusça anlamamıza gelmiştir. Türk Ulusu en kısa sürede bunu anlayacak ve gereğini yapacaktır.
Yekta Güngör Özden