Tayyip Erdoğan: Osmanlı'nın eyaletler sistemi kurulabilir
Geçen hafta "Ulusal Devletimizi Parçalama Projesi" başlığı altında Kenan Evren, Turgut Özal ve Abdullah Öcalan'ın "federatif devlet yapısı" tartışmalarındaki görüş ve tutumlarını incelemiştik. Belli başlı Siyasal İslamcı'ların görüşleri de farklı değildir. Birkaç örnek vermek gerekir ise:
Cemalettin Kaplan "****** laikliğinden doğan bölünmez, tekçi Türkiye'ye karşıyız. Bunun yerine Anadolu Federe İslam Devleti'ni kurduk" diyerek halifeliğini açıklamıştır.
"AYRI BİR DEVLET KURMA KUDRETİ VARSA, KURAR"
Refah Partisi İstanbul İl Başkanı iken Recep Tayyip Erdoğan'a bu konuda sorulan sorulara verdiği cevaplar unutulmamalı ve unutturulmamalıdır:
Soru: ... Örneğin Kürtler 'biz ayrı yaşamak istiyoruz' diyebilirler?
Erdoğan: Bu durumda belki Osmanlı eyaletler sistemi benzeri bir şeyler yapılabilir...
Soru: Bağımsızlık isterlerse. Tamamen ayrılmak isterlerse...
Erdoğan: Bu toprak üzerinde böyle bir bağımsız yapıyı kurma kudreti varsa... kurar (Hikmet Çetinkaya, Cumhuriyet Gazetesi, 8 Mayıs 1998).
Recep Tayyip Erdoğan bunlarla da yetinmemiş:
"Yetmiş yıllık tarihinde Türkiye Cumhuriyeti katı bir üniter anlayışa sahip olmuştur" diyebilmiştir (Metin Sever/Cem Dizdar, II. Cumhuriyet Tartışmaları).
Bu ve benzeri düşünceleri vurgulayarak, Recep Tayyip Erdoğan için düzenlediğim 4 Eylül 1998 tarihli tebliğnamede, "çok etkili dış güçlere 'sizin aradığınız adam benim' imajı vermeye çalışmaktadır" demiştim.
Eyaletler, Osmanlı İmparatorluğu'nun en büyük yönetim birimi idi. Ancak, eyaletler asi paşa ve derebeylerinin, "Ayan" denilen nüfuz ve servet sahiplerinin, bölücülük yanlılarının cirit attığı yerler haline geldiğinden, 1864'te eyaletler vilayetlere dönüştürülmüştür.
Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye Cumhuriyeti'ni, Osmanlı İmparatorluğu'nun felaketle sonuçlanan 1864'ten önceki haline sokulmasını çözüm yolu olarak önerebiliyor.
ANAYASA İHLALİ
Büyük Larousse Ansiklopedisi, eyaleti "Bir ülkede merkezi yönetime bağlı, çoğunlukla bir valice yönetilen, bir tür bağımsızlığı olan büyük il"; Esat Şener ise, Hukuk Sözlüğü adlı eserinde "Eyalet, federe devlet anlamında da kullanılmaktadır. Adı ne olursa olsun, bir ülkenin büyüdükçe bir yöresine verilen idari muhtariyettir" şeklinde tarif etmektedirler.
Anayasamızın değişmez ilkeleri ihlal edilmeden; başka deyişle "Anayasayı ihlal" suçu işlenmeden T.C. bir federasyon veya konfederasyon haline dönüştürülebilir mi?
BÖLÜNMEZLİK İLKESİ
Bu konudaki belli başlı görüşlere değinmek istiyorum:
"Devletin ülkesi ile bütünlüğü, hakimiyetin ülkede tümü ile Türk milletine ait bulunmasını ifade eder. Ülkenin belirli kısımlarında devlet hâkimiyetinin sınırlanmasını, daraltılmasını ifade eden her türlü çabalar, kanaatimizce 'Devletin ülkesi ile bütünlüğü ve bölünmezliği' ilkesini ihlal eder.
Mesela, Türkiye'nin belirli kısımlarında yaşayan grupların, cemaatlerin kendilerine mahsus bir federe devlet statüsüne sahip olmasını öğütleyen çabalar, faaliyetler, bu nevi fikirlerin propagandasının yapılması, anayasamızla muayyen devlet şekline göre, ülke üzerinde hakimiyetinin sınırlanmasını ifade edeceğinden, ilkeye aykırıdır (Ord. Prof. Dr. Sulhi Dönmezer, Devletin Ülkesi ve Milletiyle Bölünmezliği İlkesi, İÜHFM, 50.Yıl Armağanı)."
" 'Türkiye devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür' sözü, her şeyden önce bölücülük hareketlerine karşı bir tepki olarak anayasanın kimi maddelerine serpiştirilmiştir. Bölünmezlik ilkesinin ortaya koyduğu sonuçlar: Vatan toprağının devredilmezliği, federalizmin olanaksızlığıdır (Prof. Dr. Mümtaz Soysal, 100 Soruda Anayasanın Anlamı, s.180)."
" 'Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmezliği' ilkesi, anayasanın değişmez ve değiştirilmesi teklif edilemez hükümleri arasında yer almıştır. Bu durumda, tekil devlet ilkesini dışlayacak ya da federal vb. örgütlenmeleri mümkün kılacak bir anayasa değişikliği de mümkün değildir. Demek oluyor ki, bu ilke yalnız yasama iktidarını değil, tali kurucu iktidarı (Anayasa değiştirme iktidarını) da bağlar.
"VATAN BABANIZDAN KALMA TARLA DEĞİLDİR"
Siyasi partiler Yasası'nın 80.maddesi, partilerin bu ilkeyi değiştirmeye çalışamayacaklarını bildirir. Bu kural açıkça, bir siyasi partinin federal sistemin kurulmasını amaçlayamayacağının kanıtıdır.
Anayasa Mahkememizin hem 1961 hem de 1982 Anayasası dönemlerinde verdiği birden çok karara göre de: 'Anayasa, bölgeler için özerklik ve özyönetim adı altında ayrılık getiren yöntemlere ve biçimlere kapalıdır (Prof. Dr. Zafer Gören, TBMM Önceki Başkan Ömer İzgi, T.C. Anayasasın Yorumu Cilt I)."
Bu yazımı rahmetli Osman Bölükbaşı'nın söyledikleri ile bitirmek istiyorum:
"Vatan, babanızdan kalma tarla değildir. Onun üzerinde, izale-i şuyu (paydaşlığın giderilmesi) davası açamazsınız."
Vural Savaş