Genç Kemalist
Mesaj Sayısı : 182 Kayıt tarihi : 31/05/08
| Konu: Eski Defterler,Bugünler,Batı,******.. C.tesi Mayıs 31, 2008 6:03 pm | |
| Bilmem başkalarını da böyle olmuş mudur? Avrupa’da yaşamış olmak, Türkiye2deki “ilericiler” in çoğunda olan , Batı lehindeki bazı önyargılarının, ne kadar yanlış olduğunu bana göstermiştir: Batının “evrenselliği”ni ilan ettiği ilkelerin ve hakların hemen hepsi, gerçekte münhasıran Batıda, Batılılar arasında geçerlidir; “kendilerinden” saymadıkları ülkelere ve halklara, son derece duyarsız ve acımasızdırlar; hatta onların birbirini kırmasını, gizli bir keyifle uzaktan seyreder, engel olmak için de parmaklarını bile oynatmazlar.
Kolay kolay da, kimseyi “kendilerinden” saymazlar ha! Hiçbir ülkenin yöneticileri, Batıya ve Batılılara şu son yarım yüzyılda Türkiye’nin yöneticileri kadar dalkavukluk etmemiştir; bu bir gerçek, gerçek ya, sonuç da ortada: AT dört başka ülkeyi daha “kabul ediyor”, Türkiye hala kapıda beklemektedir; Amerika’ya gelince, muamelesi “uydu” muamelesi: aksi halde, en haklı olduğumuz konularda bile, bizi, karşı tarafın tezlerine baş eğmeye zorlar mıydı? Yaptığı hep budur!
...Birinci Dünya Savaşı, “şark meselesi” nin – yani Osmanlı İmparatorluğu’nun paylaşılıp , Türklerin Asya’ya sürülmesinin- çözümü olacaktı. Sevres Anlaşması da, bunun senedi; gel gör ki Türkün ateşle imtihanını kazanıp, Sevres’i Lausanne’a değiştirmesi hesapları altüst etmiştir; her şeye yeniden başlamak icap ediyordu, şundan ki Müdafaa-i Hukuk da, Misak-ı Milli de, Batıya ve Batılılara karşı ilan edilmiş ve örgürlenmişlerdi ; Türkiye Cumhuriyeti, antiemperyalist bir platform üzerinde, bir “mazlum devlet” olarak kurulmuştu. Şunu hiç unutmayınız: Mustafa Kemal, ölünceye kadar Batılı hiçbir ittifaka girmedi.
... Gerçekte Batıyı “eski defteri karıştırmaktan”, Sovyet Bloku gibi muazzam bir tehdidin meydana çıkması alıkoyuyordu; fakat, Sovyet ipoteği kalkar kalkmaz, asıl yüzlerini gösterip art niyetlerini açıklamaya koyuldular. Türkiye’nin , Batıya ve “sistem” e “sadakatini” günde beş defa tekrarlamasına rağmen, son zamanlarda yaptıkları nedir? Avrupalı saymıyorlar, AT’ye almıyorlar; açık açık , Misak-ı Millin’nin ihlalini istiyorlar.; Kıbrıs’ta barışçı çözüme kavuşmuş bir sorunu, kaşıyorlar ; isan haklarını bahane edip vırt zırt ambargo tehdidi savuruyorlar; kredi notumuzu kırıyorlar, Rum Patrikhanesi’ni evrensel sayıyorlar vs. vs. ...
Sizi bilmem ama, bence bütün bunlar “eski defterleri karıştırdıklarının” işaretleridir; ve bu gibi belirtilerin, Türkiye’de Müdafaa-i Hukuk ve Misak-ı Milli refleksleri doğurması kazçınılmazdır!
(Attila İlhan, Hangi Laiklik, Bilgi Yayınevi, 2. Basım, s.71) | |
|