Bilgi ve Tartışma Platformu
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
AnasayfaAnasayfa  KapıKapı  Latest imagesLatest images  AramaArama  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yap  

 

 Bunların kökü içerde mi?

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Genç Kemalist




Mesaj Sayısı : 182
Kayıt tarihi : 31/05/08

Bunların kökü içerde mi? Empty
MesajKonu: Bunların kökü içerde mi?   Bunların kökü içerde mi? EmptyC.tesi Mayıs 31, 2008 6:07 pm

ATTİLÂ İLHAN



(...belki yazmışımdır, Türkiye Sosyalist Partisi (TSP), 'Sıcak Savaş' la 'Soğuk Savaş' arasında; bir avuç aydın, bir avuç da işçi tarafından kurulmuş, ilk siyasi partilerimizden biriydi; Lideri Esat Âdil Müstecâbî, önemli isimleri 'Sarı' Mustafa Börklüce, Hüsamettin Özdoğu, Reşit Menteş, Hasan Tanrıkut, Asım Bezirci, Enver Ebcioğlu vs. O günleri, sonradan ne zaman hatırlasak, Asım (Bezirci) acı bir gülümsemeyle derdi ki: ''-...ne kadar parasızdık, kardeş! Hatırlar mısın, faturası ödenemediği için, İETT, Parti Genel Merkezi'nin elektriklerini kesmişti, geceleri, mum ışığında toplanılırdı!...''

Hatırlamaz mıyım, elbette hatırlıyordum; cumartesi geceleri, partili işçiler, Beyoğlu 'nda, Süslüsaksı Sokağı 'ndaki salonda, mum ışığında toplanır, işçi sınıfının gölgeleri halinde tartışırlardı! Unutamadığım bir şey daha var; o dönemden başlayarak, TSP 'ye de, sendikalarına da; -yalnız onlara mı, faaliyete geçmiş bütün sosyalist teşekküllere de-, aynı suçlama yapılırdı: ''Kökü dışarda bunların: Ruslardan para alıyorlar!''

'Kara Mizah' , değil mi bu? Başka nasıl olur?)

Niye elektrikleri kesilmiyor?..

Ş imdi; şu satırlara bir göz atar mısınız?

''...Yabancı bir devletten siyasi etkinlikler için, hangi iyi ya da kötü niyetle olursa olsun, para yardımı almak, hangi ülkede olursa olsun, hoş karşılanmazdı. (...) Ne var ki, (bugün) paranın devletten değil de vakıflardan, cemiyetlerden, -şimdiki adıyla 'hükümet dışı kuruluşlardan'- alınmış olması suç sayılmıyor. Türkiye'de icat edilen nitelemeyle, 'resmî para' suç oluyor; 'gayri resmi para' ise 'yardım' ya da 'destek' oluyor. NGO'dan alırsanız, 'insani', devletten alırsanız, 'derin' para oluyor. 'Foundation' ile 'Stiftung' dan alırsanız, 'Demokrasi/Hürriyet' ve 'Kültür mirasının korunması' için alınmış oluyor: Buna karşılık, Rabıta'dan, ya da 'İslama Çağrı Cemiyeti'nden alırsanız, 'irtica' ve 'dışa bağımlılık', ya da 'kökü dışarda' oluyor...''

''...Eskiden diktatörlere destek veren ABD ve Batı Avrupa, paraları 'hürriyet' ve 'demokrasi' diyerek aklıyordu. Şimdi hem 'demokrasi' diyor, hem de 'İnsan Hakları/İnanç Özgürlüğü' diyor. Demekle kalmıyor, kendi eliyle iktidara getirmiş olduğu diktatörleri, iktidardan devirmek üzere, 'demokratikleşmenin önündeki engellerin ortadan kaldırılması', ya da 'demokrasiye geçiş misyonu' diyerek; ulusal orduların kimliğinin yok edilmesi ve bağımsız devlet egemenliğini koruma kararlılığının kırılması, devlet merkezlerinin zayıflatılması yoluna gidiyor. Bu işlemler için, NGO'dan NGO'ya, vakıftan vakıfa yardım yapıyor...''

''...NED'in, resmi olarak yıllık ödemeleri, 37 milyon dolar. 2001 sonuna dek, Amerikan resmi kaynağı NED'den Türkiye 'sivil' hareketine 4.7 milyon dolar; George Soros'un örgütünden 1.073 milyon dolar ve NED kanalıyla İngiliz WF (Westminister Foundation) 'den 6.250 sterlinlik 'demokrasi yardımı' yapılmış. (...) Bunun gizlisi saklısı yok. Türkiye'deki 'sivil' örgütlerin ve örgütçülerin pek azı, 'saydamlık' ilkelerine bağlı kalarak, 'project' kaynaklarını açıkça belirtmektedirler. Örgütlerin çoğu bu ilişkileri ve yatırımları açıklamıyor. Oysa NED, ABD'de Kongre denetiminde oluşturulmuş bir para fonudur, resmidir ve bütçesiyle çalışmaları, ABD Dışişleri'nin ve ABD Başkanı'nın onayından geçtikten sonra, ABD Kongresi'nin onayına sunulur...'' ( Mustafa Yıldırım , 'Sivil Örümcek Ağında' , s. 48 ve sonrası. Toplumsal Dönüşüm Yayınları, 2. basım. 2004)

Kısacası, ülkesindeki gelişmelerin gerisindeki dürtüyü ve bunun parasal kaynağını merak eden, yurttaşlık bilincine sahip bir Türk aydını, sadece Mustafa Yıldırım 'ın bu eserini okumakla, merakını giderebilir; böylece, neden bu 'sivil toplum örgütleri' nde faturası ödenemediği için, elektriklerin asla kesilmediğini de öğren Güldürmeyin beni...

Daha ilginci, bu 'barışçı(!) işbirliğinin, sorumlu ABD devlet adamlarınca, açık açık belirtilmesi. Demeçleri, gazetelerden eksik olmuyor. Örnek mi dediniz, buyurun: Üstelik bizim Cumhuriyet 'te, tam sayfa yayımlanmış, çarpıcı bir örnek:

''...Emekli CIA görevlisi, bir dönem ABD'nin Kıbrıs Arabulucusu, şimdilerde NDI Avrasya sorumlusu Charles Nelson Ledsky , (...) Türkiye işlerinden söz ederken, yerli 'sivil' örgütlerle ilişkilerini açıkça belirtmişti:

''...Farklı zamanlarda, farklı projelerle ilgili çeşitli kuruluşlarla çalışıyoruz. İstanbul'da TESEV, TÜSES, TÜSİAD; Ankara'da Ka- Der, Türk Parlamenterler Birliği, TESAV, Türk Demokrasi Vakfı, (...) Bazı Meclis komisyonlarıyla faaliyetlerimiz oldu. Özellikle Anayasa Komisyonu'yla ciddi temaslarımız oldu. İlki Muğla'da MUMİKOM adıyla başlayan Parlamento İzleme Komiteleri'yle çalıştık...'' (a.g.e., s.48)

Şimdi bunların 'kökü içerde' mi?

Dedim ya, 'Kara Mizah' ! Güldürmeyin beni...

miş olur.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Bunların kökü içerde mi?
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Bilgi ve Tartışma Platformu :: Kültür,Sanat ve Kitap :: Usta Kalemler :: Attila İlhan-
Buraya geçin: