|
| ABD İslamcılığı | |
| | Yazar | Mesaj |
---|
Genç Kemalist
Mesaj Sayısı : 182 Kayıt tarihi : 31/05/08
| Konu: ABD İslamcılığı Paz Haz. 15, 2008 11:06 am | |
| ABD İslamcılığı... (1)
Türkiye Malezya olacak mı olmayacak mı?
Türkiye'nin "Ilımlı İslam Modeli" adı altında muhafazakârlaştırıldığı, bu çalışmaların 1980'li yılların ortalarında başladığı, 1990 'lı yılların başından bugüne dek ABD ve AB desteğinde ivme kazandığı bir gerçek...
Bu köşede yıllarca, Rand Corparation imzalı raporları yayımladım. CIA'nın Fethullah Gülen 'le ilişkilerini, Sovyetler Birliği' nin yıkılmasının ardından Gülen ve müritlerinin Orta Asya cumhuriyetlerinden Kara Afrika ülkelerine , Beyaz Rusya'dan Kanada 'ya dek nasıl yayıldıklarını anlattım.
ABD ve AB "köktendincilere" karşı Nurcu Fethullah'ı 90'lı yıllarda kullanmaya başladı. Fethullahçılara parasal destek veren ABD ve AB, "eğitim kurumları" yla "Ilımlı İslam" a arka çıktı.
Fetullahçıların bugün Malezya ve Endonezya 'da da okulları var...
ABD ve AB , bugün sola daha yakın olan "Kemalistler" e karşıdır.
Kuşatma, Fethullahçıların önderliğinde Türkiye'de ivme kazanırken İkinci Cumhuriyetçi yazar-çizer takımı medyada örgütlenmeye başladı.
Kimilerinin "milli takım" dedikleri İkinci Cumhuriyetçilerin hangi gazetelerde ve televizyonlarda çalıştıklarına bakınca ilginç bir fotoğraf ortaya çıkıyor...
Cengiz Çandar 'ın hazırladığı İkinci Cumhuriyetçilerden oluşan "Milli Takım" ın kadrosu şöyle:
"Cengiz Çandar, Mehmet Barlas, Hasan Cemal, Murat Belge, Etyen Mahçupyan, Orhan Pamuk, Mehmet Altan, Eser Karakaş, Şahin Alpay, Mehmet Ali Birand, Ali Bayramoğlu."
On bir kişilik İkinci Cumhuriyetçi "Milli Takım" ın beş oyuncusu "Doğan Grubu" nda çalışıyor. İki oyuncusu Zaman 'da, bir oyuncusu Yeni Şafak 'ta, iki oyuncusu da Star 'da yazıyor...
Orhan Pamuk ise lige ABD'den katılıyor...
Yedeklerin kim olduğunu biliyorum...
Onların bazıları Belçika Ligi'nde top koşturuyor, bazıları yine Doğan Grubu 'nda çalışıyor, bazıları da köşe kapmaca peşinde koşuyor...
***
Köktendinci tehlikeye karşı "Ilımlı İslam Modeli" nin mimarı olarak gördükleri Fethullah Gülen hareketini koşulsuz destekleyen ABD 'nin, MHP 'yle işbirliği yapmak için çabaladığı da bilinen bir gerçek...
Türk-İslam Sentezi'nin savunucusu olan "ülkücü kadroların" bir bölümü 12 Eylül 1980 askeri darbesinin ardından Fethullah Gülen hareketine katılmamış mıydı?
Bugünün MHP 'si de Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde TBMM Genel Kurulu' na girdi, Abdullah Gül 'ün Cumhurbaşkanı seçilmesini sağladı.
Fethullah Gülen'in MHP içinde bazı milletvekilleriyle yakın ilişkide olduğunu da kim yadsıyabilir?
ABD, MHP'yi etnik milliyetçilikten uzaklaştırıp "Ilımlı İslam Modeli" nin içine çekmeye çalışırken, Devlet Bahçeli 'nin "etnik milliyetçiliğe karşı olduğunu" söylemesi unutulmamalı...
Şimdilerde "Sivil Anayasa" ve " Türkiye Malezya olur mu", "mahalle baskısı" gibi kavramları tartışıyoruz...
Kapalı kapılar ardında hazırlanan "Sivil Anayasa" yla kadın hakları azalıyor, kadınlar üzerine baskı kuruluyor...
Boğaziçi Üniversitesi Öğretim Üyesi Siyaset Bilimci Prof. Dr. Yeşim Arat , Neşe Düzel 'in sorularını yanıtlarken ne diyor:
" Nakşilik olsun, Gülen cemaati olsun , muhafazakârlığı, mahalle baskısını güçlendiriyor. Tarikatlara giren kadınlar hayatın içinde yoklar. Fethullah Gülen cemaatinin kadınla ilişkisi, kadınlara verilmesi gereken olanakların verilmiyor olması beni rahatsız ediyor."
Boğaziçi Üniversitesi İstanbul'da Fethullahçıların karargâh merkezidir...
***
2007 'nin fotoğrafına bakıyorum...
ABD ve AB'nin destek verdiği AKP iktidarı Abdullah Bey'i, Tayyip Bey 'i şimdilik tutuyor...
Çünkü ABD ve AB'nin işine yarıyor Abdullah Bey ve Tayyip Bey...
Nakşilik ve Fethullahçılık...
İki tarikat aynı damardan besleniyor...
Fethullah'ın 500 okulunda sözde laik eğitim... Kadınlar ise toplumdan dışlanmış...
Ne diyor Fethullah:
"Yargıda, eğitimde, poliste, Türk Silahlı Kuvvetleri'nde sessizce mevzilenip bekleyin."
Dikkat edin, gazetelerin çoğunda Fethullah Gülen'in örgütlenmesine ilişkin tek satır yazı, eleştiri yok.
Neden ve niçin?
Geri planda ABD ve AB. Onların Türkiye'de işbirlikçileri, ' Soros Çocukları'...
Karşı çıkabilirler mi? | |
| | | Genç Kemalist
Mesaj Sayısı : 182 Kayıt tarihi : 31/05/08
| Konu: Geri: ABD İslamcılığı Paz Haz. 15, 2008 11:06 am | |
| ABD İslamcılığı... (2)
Nakşilik ve Nurculuk eylemi Kemalizme, Aydınlanma devrimine, Cumhuriyete, laikliğe, demokrasiye karşıdır!..
Said-i Nursi ne der:
"Hilafet artık ölmüştür. Yeniden harekete geçmek için nurun tokadını vurmak gerekir..."
Fethullah Gülen de Kemalizme karşıdır, eski ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Richard Holbrook da, Francis Fukuyama da, Graham Fuller de...
Kemalizme Şahin Alpay da karşıdır, Hadi Uluengin de, öteki "ülküdaşları" da...
Kemalizme Şerif Mardin de karşıdır, Abdullah ve Tayyip Beyler de...
Kemalizme ABD, AB karşıdır!..
Kemalizme İkinci Cumhuriyetçiler de karşıdır, Kürtçüler de...
Said-i Nursi, ****** 'e "deccal" der, Şerif Mardin ise Nurcuları koruyup kollar...
Ilımlı İslamın mimarları arasında yer alan Japon asıllı Fukuyama, Fethullahçılarla sıkı ilişki içindedir.
SAIS 'ın dekanı olan Fukuyama, CIA'ya teorik ve stratejik bilgiler verip , Büyük Ortadoğu Projesi'nin hazırlayıcılarıyla birlikte yeni senaryolar üretiyor...
Francis Fukuyama'nın "Tarihin Sonu" tezini anımsıyor musunuz?
Fukuyama o tezle tanındı.
Fukuyama'ya göre tek merkezli dünyanın karşısında durabilecek bir güç vardır:
"İslam!"
Fukuyama için "İslam" dünyanın tek düşmanıdır...
2004 yılında ABD 'de "Abant Toplantısı" yapılmıştı. Fethullah'ın onursal başkanlığını yaptığı Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı 'nın ABD'deki ev sahipliğini ise SAIS, yani Fukuyama üstlenmişti.
Şimdi sıkı durun...
SAIS'in yedi yıl başkanlığını yapan kişi kimdi?
Irak savaşının tasarımcısı Wolfowitz ...
SAIS'te "Yeniden Doğuş" tarikatının siyasal kanadını oluşturan Neo-Con 'lar etkilidir...
İşte size Fethullah Gülen ve müritlerinin ilişkileri ve ABD'nin Türkiye'ye biçtiği "Ilımlı İslam" modeli...
***
Şimdi 1989 yılına dönelim...
Rand Corporation raporundan dört örnek:
1- Türkiye'deki demokratik rejimin sık sık kesintiye uğraması istikrarı bozmakta, laik güçlerle İslamcı güçler arasındaki uzlaşmaya engel olmaktadır. İslamcı hareket ile diğer siyasi, etnik ve dini gruplar arasındaki ilişkinin hem Türkiye 'de İslamın geleceği, hem de Türkiye'nin siyasi istikrarı açısından önemli etkileri olabilir.
2- Teşkilatlanmış Müslümanların siyasi sisteme katılması, siyasi istikrar açısından olumlu bazı faktörler getirir. Eğer Türkiye'nin bu deneyi başarıya ulaşır ve İslamcılar siyasi iktidarı kuvvet kullanarak ele geçirmeyi hedeflemek yerine demokratik hükümet şeklinin bir parçası olursa , o zaman Türkiye bölgede İran örneğine alternatif bir model olarak ortaya çıkar.
3- Türkiye'nin Kürt etnik azınlığı , İslamcı hareketin geleceğinde aşırı soldan ya da aşırı sağdan daha önemli bir faktör olabilir. Kürtlerin büyük çoğunluğu muhafazakâr Sünni Müslümandır. Ancak Türklerin Hanefi hukuk doktrinini takip etmelerine karşılık Kürtler Şafi okuluna mensupturlar.
4- İslamlaştırmada sızma stratejisinin en iyi yolunun eğitim olduğuna inanılmaktadır. Türk İslamcı hareketinin bugün en önemli hedefleri arasında, gerek eğitim sistemini içeriden değiştirerek gerek alternatif eğitim kurumları oluşturarak gençler arasında İslamın yayılması bulunmaktadır.
***
Yazıma noktayı koymaya hazırlanırken, bir kadın okurum telefonda sordu:
"Kanadalı yazar Margaret Atwodd 'un 'Damızlık Kızlar' kitabını okumuş muydunuz?"
Okura "okudum" yanıtını verdim...
Anımsamıştım o romanı...
Kadın bir sabah markete gidip alışveriş yapıyor, tutarı ödemek için kredi kartını kasiyere uzatıyor.
Görevli "Banka yanıt vermiyor" diyor. O gün ülkenin tüm kadınları aynı cümleyi duyuyorlar her alışveriş yaptıklarında:
"Banka yanıt vermiyor!"
Bir gece önce "karşı-devrim" gerçekleşmiş, kadınların banka hesaplarına el konulmuş, kredi kartları geçersiz kılınmış.
2007 yılında kadınlar Türkiye'de korkuyor...
Çünkü tutucu ve dinsel bir düşünce , kadının üzerinde kurduğu baskıyı AKP iktidarında giderek artırıyor.
Kadın-erkek eşitliği ortadan kaldırılıyor. Kadınlar, yeni anayasayla yaşlılar, çocuklar ve engelliler gibi korunma altına alınıyor...
Ne yazık ki toplum yine suskun ve tepkisiz!.. | |
| | | Genç Kemalist
Mesaj Sayısı : 182 Kayıt tarihi : 31/05/08
| Konu: Geri: ABD İslamcılığı Paz Haz. 15, 2008 11:06 am | |
| ABD İslamcılığı (3)
Türkiye'de önceleri çok tartışılan bir konu yeniden gündeme geliyor:
"AKP'nin 'sivil anayasa' hazırlığının arkasında, başkanlık-eyalet sistemine geçiş sistemi var mı? ABD'nin bu konuda Türkiye için öngörüleri neler?"
Bu soruya yanıt ararken, ABD'nin eski Dışişleri Bakanı Yardımcısı Richard Holbrooke 'un Türkiye'yi "ılımlı İslam demokrasisi" olarak tanımlaması geldi.
Holbrooke'un, Demokrat Parti'nin Kasım 2008 seçimlerini kazanması halinde ABD Dışişleri Bakanı olabileceğinden söz ediliyor...
Richard Holbrooke, 22 Temmuz seçimlerinin hemen ardından PBS televizyonuna çıkıp şöyle demişti:
"11 Eylül'den beri, ABD dünyanın her yerinde ılımlı İslami demokrasiler istiyoruz, diyor. İşte sadece iki tane var: Türkiye ve Malezya. Türkler çok dramatik seçim yaptı."
Haberci, Holbrooke'a soruyor:
"Konuyu biraz açar mısınız?.."
Holbrooke:
"Türkiye'de barış içinde ve dürüst seçimler oldu. Ilımlı ve Müslüman bir parti, yani Tayyip Erdoğan 'ın başında bulunduğu AKP, meşruiyetlerini Türkiye Cumhuriyeti'nden alan ünlü milliyetçi partileri mağlup etti. Bu ılımlı Müslüman partiyle İsrail iyi ilişkiler içinde ve Avrupa Birliği'ne üyelik istiyor. Ben de bunu yürekten, inanarak destekliyorum." Haberci bir soru daha yöneltiyor Holbrooke'a:
"Türkler ABD'nin Irak'ta daha neler yapmasını istiyor?"
Holbrooke:
"Türkiye'yi yöneten ılımlı Müslüman parti AKP, bizim Irak'tan ayrılmamızı değil kalmamızı istiyor. Bunu içtenlikle ifade ediyorlar bize. Kaosun sınırlarına dayanmasından korkuyorlar."
Burada çok önemli iki nokta var:
Holbrooke, Türkiye'yle Malezya'yı terazinin aynı kefesine koyup " ılımlı İslam iki demokratik ülke" olarak tanımlıyor.
İkincisi ise 22 Temmuz seçimlerinde "Kemalist laik devlet yapısına sahip çıkan partilerin" İslamcı parti karşısında yenilmesi...
***
ABD, Türkiye'de din temeline dayalı bir siyasi partinin iktidar olmasını mı yoksa Marksist temele dayalı bir siyasi partinin iktidar olmasını mı ister?
Elbet din temeline dayalı partiyi ister!..
Ünlü ekonomist ve düşünür Francis Fukuyama , bir yıl önce Atina'da düzenlenen bir toplantıda "Türkiye ne Avrupalı ne de Ortadoğuludur" deyip ekledi:
"Türkiye'nin ekonomik ve politik özellikleri Latin Amerika ülkelerini çağrıştırıyor. Enflasyon, ekonomik disiplin olmaması, siyasi sistemin kamunun aşırı harcamalarına izin veriyor. Bunun için siyasi konsensüs şart."
Peki AKP'ye nasıl bakıyor Fukuyama?
AKP'yi Avrupa'daki Hıristiyan Demokratlara benzetiyor...
Diyor ki:
"Türkiye öteki Müslüman ülkelere karşı başarılı bir model oluşturmuştur. İslam dünyası için en iyi model Türkiye'dir."
Fukuyama'nın, Türkiye 'nin ekonomik yapısını Latin ülkelerine benzetmesi ne anlama geliyor sizce?
Türkiye'de Marksist solun ivme kazanıp iktidar olması...
O zaman ne yapmalı?
Türkiye'de din temeline dayalı AKP'yi desteklemeli...
Francis Fukuyama Türkiye'yi iyi tanıyor.
Babası Joshishio Fukuyama , Kayseri Talas Amerikan Koleji'nde üç yıl İngilizce öğretmenliği yapmış. Francis Fukuyama da üç yıl Türkiye'de yaşamış...
Fukuyama, Türkiye'de başkanlık-eyalet sisteminin yaşama geçmesini çok istiyor...
Fethullah Gülen 'le arası çok iyi... Kemal Derviş 'le çok yakın dost...
***
Türkiye'de eyalet sisteminin ya da federe yapının ne anlamı olabilir?
Çok açık!..
Ülkenin bölünmesidir...
Zaten ABD'nin Büyük Ortadoğu Projesi 'nin kapsamında bu yok mu?
Fukuyama, adını "Tarihin Sonu" teziyle duyurmuştu. Türkiye'de eyalet sistemi ya da federal yapı Türkiye'nin sonu olacaktır.
Televizyonlarda tartışma programlarını izliyorum...
Bu konular gündeme nedense hiç getirilmiyor, "sıkmabaş" demokrasinin, özgürlüklerin simgesi olarak ortaya konuluyor, "mahalle baskısı" adı altında bir oyun sahneye konuluyor.
Türkiye'de toplumsal baskı neden gündemde değil?
Kadınlarımızı toplumda aşağılayan bir düşünce egemen olmuş Türkiye'de. Sol'un önü kesilmiş. Atılgan Bayar 'ın SKY Türk'te dediği gibi "Kemalist değerler" , "Cumhuriyetin kazanımları kendini bilmezlere kalmış."
Yazık!..
28 EYLÜL 2007
CUMHURİYET | |
| | | Genç Kemalist
Mesaj Sayısı : 182 Kayıt tarihi : 31/05/08
| Konu: Geri: ABD İslamcılığı Paz Haz. 15, 2008 11:07 am | |
| ABD İslamcılığı (4)
LONDRA - Serin bir Londra sabahı...
Bir toplantı nedeniyle iki gündür bu kentteyim...
İzlenimlerimi önümüzdeki günlerde aktaracağım...
Türkiye'deki "Ilımlı İslam" ın dününü ve bugününü anlatmayı sürdürüyorum...
3-6 Ekim 1996' da İstanbul'da "Uluslararası Kafkaslar Konferansı" yapıldı...
Eski CIA Ortadoğu Masası uzmanı Graham Fuller İstanbul'da gazetecilerle konuştu...
Tam 11 yıl önce...
REFAHYOL iktidarıydı...
"Ilımlı İslam" ın teorisyeni Fuller bakın ne diyordu:
"İslamın Türkiye için en iyi yönetim biçimi olup olmadığını soruyorsanız, o değil . Biz, Türkiye'de demokrasinin hâkim olmasını istiyoruz. Eğer halk İslamcı bir hükümet isterse, eğer anayasaya göre İslamcılar iktidara gelirse, zannederim o zaman İslamcıların iktidar olma hakkı vardır."
İslamı "organik, yaşayan bir miras" olarak tanımlayan Fuller, bir gazetecinin " Kemalizm İslamla barışmalıdır, diyorsunuz" sorusuna şu yanıtı veriyordu:
" Kemalizm bir yönüyle ideolojidir ; İslam da öyle. Bence bu iki ideoloji arasında bir harp olmamalıdır. Eğer olursa, bu Türkiye için çok feci sonuçlar doğurur. Mühim olan Türkiye 'de demokrasinin hâkimiyetidir . Bazı Kemalistler, İslamı bastırmaya çalışıyorlar. Bu çok yanlıştır. Aynı zamanda Kemalizm 'in demokratik kanadı varsa o da bastırılmamalıdır. "
Fuller, dönemin ABD dışişleri sözcüsünün "demokrasi mi, laiklik mi" şeklindeki bir ikilemde "demokrasiden yana tavır alacakları" yönündeki sözlerini ise bakın nasıl anlatıyordu:
"ABD Türkiye'de demokratik sistem işlesin istiyor. Bu İslam demokrasisi de olabilir."
***
ABD 'nin 1980 öncesi uyguladığı "yeşil kuşak" projesi, 1990 'da yerini "Ilımlı İslam" a bıraktı...
Fethullah Gülen , okullarıyla önce Orta Asya Cumhuriyetleri' ne, sonra Malezya 'dan Endonezya'ya ve Kara Afrika 'ya dek yayıldı ...
Şimdi projenin mimarı Fuller 'i dinleyelim:
"Zannederim İslamcıların önünde bir problem var. Bir İslamcı rejim altında, İslamcı olmayan ya da İslama fazla önem vermeyen insanların cemiyetteki rolü ne olacak? Hakları olacak mı? Biz maalesef bugüne kadar diğer İslamcı cumhuriyetlere baktığımızda, örneğin İran 'a, Sudan 'a baktığımızda çok ümit verici şeyler görmüyoruz . İslamcı olmayanların hakları çok az . Türkiye 'de böyle bir problem görmüyorum. Türkiye şimdiden demokratik bir temele oturuyor. Böyle devam etmesi lazım. Belki İslamcılar ABD' nin pek beğenmediği bir siyaset yürütebilirler. Ama Amerika 'nın pek çok müttefiki ABD'nin beğenmediği bir siyaset yürütüyor. Bu kabul edilebilir şeydir."
Fuller'in gazetecilerle yaptığı söyleşi şöyle devam ediyordu:
Soru:
"Türkiye bir model mi? Türkiye'nin, İslamla demokrasiyi uzlaştırabilme şansını yüksek görüyor musunuz?"
Fuller:
"Evet mutlaka. Ben çok umutluyum . Çünkü bu bölgede genel olarak Türkiye kadar demokratik bir ülke yok. Arap ülkelerinde yoktur. Kafkaslar' da yoktur. Balkanlar' da çok zayıftır. Yunanistan hariç çok zayıf demokrasiler vardır. O bakımdan Türkiye çok iyi bir model olarak kendini gösterebilir..."
Soru:
"... Kürt sorununun çözümü için öneriniz nedir? Bir demecinizde yeni bir Osmanlı çağından bahsediyorsunuz. Bunlar birbirleriyle ilişkili mi ?"
Fuller:
"... Ben Kürt problemine kesin bir cevap veremiyorum. Kesin bir çözüm veremiyorum . Bu Türk ve Kürt halkına aittir. Ama bence askeri yöntem , bugüne kadar hiçbir netice getirmemiştir ve problem her geçen gün daha da kötüye gidiyor . Niçin PKK alternatif bir Kürt Partisi olmasın?"
***
On bir yıl önce böyle konuşuyordu eski CIA Ortadoğu Masası uzmanı Graham Fuller...
On bir yıl sonra Türkiye'nin fotoğrafına bir bakın isterseniz, ABD'de hazırlanan bir senaryo Türkiye'de yaşamın haritasında çekilmeye başlanıyor ...
Yoksa ben mi yanılıyorum?..
Hayır!..
Rize 'den küçük bir not size: Sabancı'nın Carrefour 'unda da alkollü içki reyonu ramazanda kaldırıldı. Kiler 'de iftar vakti alışverişler durduruldu. Balık lokantalarında alkol verilmiyor. Kadınlar açık giysilerle dolaşamıyor.
Bu bir toplumsal baskı değil midir?
29 Eylül 2007 | |
| | | | ABD İslamcılığı | |
|
| Bu forumun müsaadesi var: | Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
| |
| |
| |