Terörde yeniden 20 yıl önceye mi döndük?
Siyasi erk içeride ve dışarıda bazı güçlere teslim olup devlet gücünü kullanamıyorsa Barzani de kafa tutar, Kuzey Irak 'ı mesken tutan eli kanlı PKK çeteleri de...
Terör bir insanlık suçudur!..
Eğer DTP 'li milletvekilleri, belediye başkanları, medyanın köşelerine oturmuş "Soros Çocukları" 15 şehidimiz karşısında hâlâ suskunsalar ve hâlâ PKK'ye "terör örgütü" diyemiyorlarsa oturup düşünmekte yarar var...
Gerçekten Türkiye nereye götürülmek isteniyor?
Gündeme sık sık gelen "federal devlet" , DTP milletvekillerinin "PKK'liler bizim kardeşimiz" gibi sözlerin altını deşmek gerekiyor...
Terörle mücadele salt askeri güçle olmaz. Vatan, millet, Sakarya nutuklarıyla, canilerin başını ezeceğiz gibi sloganlarla... PKK vahşetine "dur" denilemez.
Önce devlet erkini elinde tutan siyasal gücün kararlılığı gerekir. Askeri güç elbet gereklidir ama tek başına sorunu çözmez. Askeri güç, siyasal, ekonomik, psikolojik olarak desteklenirse sonuca ulaşabilir.
Bugün Güneydoğu 'da ekonomi çökmüş, işsizlik ve yoksulluk artmış, yerel yönetimlere siyasal iktidardan kaynak aktarılmıyor.
Okul yok, yol yok, su yok!..
Tunceli yöresinde yaşananları biliyorum. Tunceli'de sol aydınlar iki arada bir derede. Seslerini duyuramıyorlar.
Güvenlik güçleri halkı yanına almalı. Onlarla "eleman" ilişkisi değil sosyal, kültürel ilişki kurmalıdır.
Kuzey Irak 'tan Güneydoğu'ya Barzani ve bir tarikat şeyhinin müritlerince para akıtılıyor. Olayı, "Kuran kursları" ve "İslami Hareket" i destekleyerek, Mısır kökenli "Müslüman Kardeşler" e destek vererek çözmeye çalışıyorlar.
PKK hareketinin salt Avrupa ve Amerika ayağı yok. Avusturya ve Kanada 'ya dek uzanan siyasal ve ekonomik boyutu bulunuyor....
***
Londra sokakları bugün PKK'nin elinde. Yüksekova-Diyarbakır-Mersin hattı önemli. Uyuşturucu Mersin üzerinden denizyoluyla İspanya 'ya, oradan Londra 'ya ulaşıyor. İkinci ayak ise Marsilya üzerinden Avrupa ülkeleri ve ABD .
1984 yılındaki Eruh baskınıyla Türkiye 'yi sarsan PKK terörü, 24 yıl sonra Şırnak Küpeli Dağı eylemiyle Türkiye'nin yeniden gündemine oturdu.
1984 yılında Başbakan Turgut Özal ne diyordu:
"Bir avuç eşkıyadan hesabını sorarız..."
Hesap sora sora bugünlere geldik!..
Diyarbakır'dan Batman'a; Şırnak'tan Şemdinli'ye dek o bölgede neler olup bitiyor, PKK Barzani'den, bazı tarikat şeyhlerinden, Londra, Washington, Brüksel, Berlin 'den nasıl güç alıyor?
PKK'nin Eruh baskınından 24 yıl sonra Abdullah Bey 'in, Tayyip Bey 'in, Cemil Bey 'in açıklamalarını okuyorum...
Ne söylüyorlar:
"Sözün bittiği yerdeyiz! Her türlü tedbiri alacağız..."
AKP iktidarı 15 askerimizin şehit edilmesinden sonra halkın gazını alıyor...
ABD baskı yapıyor Türkiye'ye:
"Kuzay Irak'la anlaş..."
Bu bir oyalama yöntemi değil de nedir?
AKP 2002 yılında iktidara geldi. O tarihte terör bitmiş gibiydi.
Peki 7 yıl içinde ne oldu?
Barzani, PKK 'ye kucak açtı, ABD 'yi arkalarına alarak Türkiye'ye kafa tutmaya başladı...
Güneydoğulu bir Kürt dostumla konuşuyordum bir süre önce...
Dediği şuydu:
"Devlet her Kürt yurttaşımızı potansiyel terörist olarak görüyor. Devlet siyasal, ekonomik ve kültürel bir yaklaşım sergilemiyor Güneydoğu'da..."
Burada medya patronlarına da büyük görev düşüyor...
Tartışma programlarına çıkan, "demokrasi-özgürlük-Kürt kimliği" gibi tümcelerle AKP'yi öven, askerleri "demokrasi düşmanı, faşist" olarak niteleyenler, nedense medya patronları tarafından baştacı ediliyorlar...
DTP ne yapıyor bu arada?
DTP 'nin bir karar vermesi gerekir artık? PKK bir terör örgütüdür ve DTP 'liler bu terör örgütünü kınayıp tavırlarını ortaya koymalıdırlar. Tuncay Özkan 'ın KanalTürk'teki yorumu harikaydı.
PKK şiddetini artıracak, eylemlerini sürdürecek...
***
Peki, devlet İmralı'da yatan Öcalan 'dan yararlanmayı hiç düşünmeyip "Kana kan intikam" mı diyecek?
Türk Silahlı Kuvvetleri sınırı geçince PKK terörü bitecek mi?
Asıl olan siyasal erkin tavrıdır, askeri güç tek başına yetmez. Bunun siyasal, ekonomik, psikolojik, kültürel desteği olmalıdır.
PKK terörünü nefretle kınıyorum. Bu bir alçaklıktır. Bu bir vahşettir.
Tek korkum, Güneydoğu 'da yaşayan Kürt kardeşlerimize yıllardır olduğu gibi potansiyel terörist olarak bakılmasıdır.
Oralarda okul yok, su yok, öğretmen yok, doktor yok!..
Oralarda şeyh, şıh, ağa baskısı var. Oralar korumasız!..
Hikmet Çetinkaya
Anasayfa 
Kapı