Asıl Suçlu Kim?..
Malatya'daki katliam ne ilk ne son olacaktır...
Yıllar önce "tarikat yurtları" nı yazarken şeyhlerin, şıhların 13-14 yaşındaki çocukların beyinlerini nasıl yıkadıklarını uzun uzun anlatmıştım...
Tarikat vakıfları, Turgut Özal 'ın başbakanlığı döneminde kurulmaya başladı, bir süre sonra sayı 2 bin 500 'e ulaştı...
Hedef noktalar seçilmişti; İstanbul, Ankara ve İzmir bölgelere ayrılmış; "başimamlar", "imamlar", "abiler" ve "ablalar" tarikat yuvalarında görev almıştı...
Ankara ve İzmir 'den sonra, önce Marmara , ardından İç Anadolu ve Güneydoğu 'ya yayıldılar; Şanlıurfa , Gaziantep, Malatya , Tunceli, Elazığ gibi kentlerde hem okul hem de "Nurevi" açtılar, yurtlar kurdular...
Fethullah Gülen 'in öncülüğünde yapılan bu hareket büyümeye başlayınca, Nakşiler ve Süleymancılar da bu işe soyundu. Antalya , Denizli, Samsun , İstanbul, Malatya , Gaziantep ve Trabzon 'a el attı...
Ardından irili ufaklı tarikat vakıfları da işin içine girdi...
Olup bitenleri laik demokratik Cumhuriyetin güvenlik güçleri, istihbarat birimleri , sağdan sola tüm siyasi partiler seyretmekle yetindi...
Orgeneral İsmail Hakkı Karadayı Genelkurmay Başkanı olduktan sonra TSK'de tarikatçı yapılanma çökertilmek için harekete geçildi, epey yol alındı...
Orgeneral Hilmi Özkök 'ün Genelkurmay Başkanlığı döneminde TSK içinde "tarikatçı" yapılanma "asteğmen", "binbaşı", "yarbay", "albay" ve "astsubay" düzeyinde kendini gösterdi mi, göstermedi mi?
İşte bu sorunun yanıtı çok önemli...
Bence "tarikatçı subaylar" Genelkurmay karargâhına dek girdiler. Üstelik andıçta ben olmak üzere pek çok gazeteci arkadaşımızı "TSK düşmanı" olarak gösterdiler...
*****
Neyse, konumuz Malatya ...
Birisi Alman üç kişiyi boğazlarından keserek katleden canavarlar nerede yetiştirildi?
Tarikat evlerinde ya da "tarikat yurtları" nda...
Dün sabah yine kendilerine "İslamcı" adını veren malum medyaya göz attım...
"Vakit" adlı gazete yine yapacağını yapmış, şu başlığı atmıştı:
"Asıl suçlu din düşmanlığı!.."
Malatya'daki katliamın nedeni neymiş, biliyor musunuz?
"Malatya'da yaşanan karanlık olay, dini eğitim eksikliğini bir kez daha gündeme getirdi..."
Lümpen dinci gazetenin yorumu bu!..
Türkiye'nin geldiği noktayı "Vakit" in yorumuyla çok açık görebiliriz...
Her gün Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer 'e, YÖK Başkanı Erdoğan Teziç 'e küfreden "Vakit", bugün AKP iktidarı tarafından korunup kollanıyor, yazarları Başbakan Recep Tayyip Erdoğan 'ın uçağında yurtdışı gezilere katılıyor, bazı bakanlar gazeteyi ziyaret edip yöneticileriyle sabah kahvaltısı yapıyor...
Tarikat yurtlarında kalan yoksul aile çocukları "Vakit" okur, "Vakit" le yatıp kalkar...
Gümüşhane Barosu Başkanı avukat Ali Günday 'ı hedef gösteren "Vakit" tir, Ahmet Taner Kışlalı 'yı hedef gösteren de "Vakit" tir...
Ne Milli Eğitim Bakanlığı denetler bu yurtları ne polis...
Türkiye Cumhuriyeti'nin Devlet Bakanı Prof. Dr. Mehmet Aydın bir dönem Tercüman'da yazan, şimdilerde "Vakit" in Ankara temsilcisine bakın ne diyordu (27 Ekim 2004-Tercüman) üç yıl önce:
Soru:
"Sizce ülkemizde misyonerlik faaliyetleri din özgürlüğü çerçevesinde mi değerlendirilmelidir?"
Bakan Aydın:
"Kesinlikle hayır. Türkiye'de bugün yapılan şekli ile misyonerlik, bir güvenlik sorunudur. Çünkü bu tür faaliyetler, Türkiye kötülenerek yapılıyor. Bu ülke insanının kültürü, inancı kötüleniyor. Eğer bir ülkede, biri gelip de bu ülkenin inancını, kültürünü rahatsız edecek bir şeyler yapıyorsa bu bir güvenlik sorunudur. Açıkça söyleyeyim; bugün 'kültür' en önemli güvenlik ve strateji konusudur."
Yorum sizin, ben daha ne yazayım...
*****
Cumhuriyet 22 Nisan Pazar günü, 14 Nisan 'da Ankara Tandoğan'da yapılan "Cumhuriyet Mitingi" nin 1 saatlik belgeselini; 23 Nisan Pazartesi günü ise tiyatro-sinema sanatçısı Rutkay Aziz 'in seslendirdiği "Doğmamış Çocuğa Mektuplar" belgeselini CD olarak ücretsiz veriyor.
Sevgili okurlar!..
Alın ve dostlarınıza almaları için haber verin.
HİKMET ÇETİNKAYA
21 nisan 2007
CUMHURİYET