Cumhuriyet toprakları ve küresel işgal

Cumhuriyet toprakları ve küresel işgal

Bilgi Yayınevi, Ocak 2007'de "Bir Millet Uyanıyor" dizisinin onbeşinci kitabı olarak, Orhan Özkaya'nın "Cumhuriyet Toprakları ve Küresel İşgal" adlı eserini, okurlarımızla buluşturdu.

Bu son derece önemli esere yazdığım önsöz, aynen şöyle:
"'Dünyanın Yeni Sahipleri ve Onlara Direnenler' adlı eserin yazarı olan Jean Ziegler şöyle diyor:

'Özelleştirmeler, efendiler ve paralı askerlerinin inandıkları dogmaların kalbi adeta... Dilenci bakanlardan biri ne zaman Washington'a gitse, kredi süresini uzatma ya da ek kredi talebinde bulunsa, ülkesinin kamu sektörü ya da endüstrisinin bir parçasını daha terk ettiğini gösteren belgeyi imzalamadan IMF'nin akbabalarının pençelerinden kurtulamaz. Yöntem her zaman aynıdır: IMF, karlı bir kamu hizmeti (sigorta, ulaşım vb.) şirketinin ya da endüstri girişiminin, özellikle Amerika ve Avrupa kökenli kıta ötesi şirketlere satılmasını dayatır ve elde eder. Karlı olmayan kamu girişimleri, anlaşılacağı gibi, ilgili devlete yük olmayı sürdürürler... Başkan Bush'un 'Bizimle birlikteyseniz özelleştirmeden yanasınız demektir, değilseniz sizi bombalarız' şeklindeki beyanları, insanın aklına uğursuz anılar getiriyor...'

"TOPRAK EGEMENLİK VE BAĞIMSIZLIĞIN SİMGESİDİR"

'Liberalizm, sömürgelerde uygulanmış bir sistemdir!.. Oysa biz sömürge değiliz ve olmayacağız. Liberalizmi düşünmek devrimi inkar etmektir!' diyen ****** (Hüsnü Merdanoğlu, Kemalizm ve Avrupa Birliği'nin Çelişkisi, s.49) her zamanki gibi haklı çıkmıştır.

Önceki Papa 1999 yılında yaptığı bir konuşmada, 'Anadolu Türklere bırakılmayacak kadar önemlidir' demişti. Sanki bu dileği gerçekleştirmek amacıyla, son yıllarda emperyalizmin uşaklığına soyunarak iktidar olan ve iktidarda kalmaya çalışan politikacılarımız ve onların borazanlığını yapan işbirlikçi sermaye çevreleri, tarikatlar ve medya mensupları sayesinde: Bir yandan stratejik önemi olan kuruluşlarımız, özelleştirmeler yoluyla yabancıların eline geçerken; Anayasa mahkememizin, 9.10.1986 tarihli ilke niteliğindeki kararında, 'Ülkemizde, yabancıların arazi ve emlak edinmesi, salt bir mülkiyet sorunu gibi değerlendirilemez. Toprak, devletin vazgeçilmesi olanaksız temel unsuru, egemenliğin ve bağımsızlığın simgesidir' denilmesi göz önünde tutulmaksızın; Köy Kanunu, Maden Kanunu, Tapu Kanunu, Vakıflar Kanunu, Yabancı Yatırımlar Kanunu gibi kanunlar peş peşe değiştirilerek, Kıyı Kanunu gibi kanunlar çıkarılarak ve topraklarımızın yüzde 15'i çok uluslu şirketlere ayrıcalıklı sözde 'maden arama imtiyazlarıyla' verilerek, ülkemizin toprakları milli güvenliğimizi tehdit edecek biçimde yabancı kişi ve kuruluşlara peşkeş çekilmektedir.

Başka bir deyişle, TBMM'ye kabul ettirilen bazı yasalar ve işbirlikçi iktidarların tasarruflarıyla, bir kurşun atmadan, adım adım ülkemizin yabancı kişi ve kuruluşların eline geçmesi söz konusu...

Tüm vatansever insanlarımıza rahatsız eden bu emperyalist saldırıya ilk kurşunu atanlardan biriydi Orhan Özkaya; son kitabı olan 'Cumhuriyet Toprakları ve Küresel İşgal' adlı eseriyle bu mücadelemize en büyük katkıyı sağlıyor.

Mutlaka okunması gereken bir eser karşısında olduğumuzu unutmayalım ve unutturmayalım."

Kitabı yeniden okuyunca, Ümit Zileli'nin "Kendi ülkende ırgat olmak!..." başlıklı yazısını hatırladım (Cumhuriyet Gazetesi/20.4.2006):

KAMUNUN ELİNDEKİLER GİTTİ ŞİMDİ ÖZEL SEKTÖRDEKİLER DE GİDİYOR

"...Güngör Uras, başımıza gelecekleri, yani sonumuzu şöyle anlatıyordu:
"Kamunun elinde ne var ne yok sattık... Şimdi gayrimenkulleri satıyoruz. Özel sektör, elinde ne var ne yok yabancılara satmaya hazır. Biz Türk insanı olarak nasıl bir ülkede yaşamak istiyoruz? Osmanlı'nın son dönemini anlatanlar bize derlerdi ki: Ülkede sanayi ve ticaret tamamen yabancıların elindeydi. Türkler sadece yabancıların yanında ırgat olarak çalışırlardı.."

Uras, geçen yıllarda ülkelerinde hekimlik, öğretmenlik, mühendislik yapan çok sayıda Filipin, Moldovya, Bulgar vatandaşının 150-200 dolara, Türkiye dahil birçok ülkede en ağır işlerde çalıştığını, ama ekonomileri düzelmeye başladığı için artık ülkelerine döndüklerini anlattıktan sonra şu çağrıda bulunuyordu:

"Sayın vatandaşlarım... Sayın halkım... Bu ülkede artık Türk insanının yapacağı iş kalmaz oluyor... Yavaş yavaş az buçuk İngilizce öğrenmeye ve bavullarınızı hazırlamaya başlayınız... Dünya pazarında Filipinlilerin, Bulgarların, Moldovyalıların bıraktığı işleri yapmak bize düşecek... Cidde havaalanının helalarını 150 dolar maaşa temizlemeye bizim bankacılarımız, avukatlarımız, doktorlarımız, bizim halkımız talip olacak. Buna mecbur olacak!..
İşte sonumuz, kendi ülkemizde ırgat olmak... Utanmaz mısınız?!.."
Cumhuriyet topraklarımızı, küresel işgale karşı bilinçli bir şekilde savunmak istiyorsanız, bu kitabı mutlaka okuyun ve okutun...

Vural Savaş